Türkiye’de Gastrik Bypass 2023

Türkiye’de gastrik Bypass ameliyatı, midenin büyük bir kısmının bir bölümü bypass edilerek küçük hacimli, bir mide bölümü hazırlanarak ince bağırsağa dikilmesidir. Bu operasyonda hem obezite cerrahisi ameliyatlarında olduğu gibi, mide hacminin olduğundan daha küçük bir boyuta getirilmesi hem de bağırsakların bir bölümünün aktif dışı bırakılarak, tüketilen gıdaların bir kısmının emilmeden atılması amaçlanır.

Türkiye’de gastrik bypass ameliyatı sayesinde hastaların vücuda aldıkları gıdanın bir kısmı emilir hem de hastanın daha az gıda ile doyması sağlanır. Operasyon sonrası hastanın tükettiği gıdaların, bir kısmının emilmeden direkt olarak vücuttan çıkarılması hedeflenir.

Türkiye’de Gastrik Bypass Hakkında

Türkiye’de gastrik bypass hakkında, obezite tedavisi kullanılan en etkili tedavi yöntemlerinden birisidir. Bariatrik operasyonların revizyonu için tercih edilir. Mide hacminin küçültüldüğü ve yağ emiliminin azaltıldığı bu yöntem sayesinde, obezite kaynaklı diyabet hastalıklarının önüne geçmektedir.

Mide bypass öncesinde, hastanın ameliyata uygunluğu önceden ayarlanmalı ve operasyon süreci boyunca iyi bir şekilde takip edilmelidir. Obezite alnında uzmanlaşmış doktorlar ile gastrik bypass ameliyatını büyük bir titizlikle takip edilmektedir. 

Bu Ameliyat Neden Yapılır?

Türkiye’de gastrik bypass işlemi, obezite sorunu yaşayan bireylerin, kilo vermelerine ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını iyileştirmelerine yardımcı olan cerrahi bir tedavidir. İşlem mide ve ince bağırsakta değişiklikler yaparak, kişinin hem yediklerinin emiliminin azaltması hem de az yemesini amaçlar.

Gastrik bypass ameliyatı, kişinin diyet ve egzersiz gibi yöntemler ile kilo vermeyi denemiş fakat başarılı olmamışsa ve obeziteye bağlı olarak türlü sağlık sıkıntıları varsa, kalıcı bir çözüm sunulabilir. Ancak obezite problemi yaşayan herkes için uygun bir tedavi değildir.

Gastrik Bypass ve Gastrik Sleeve Arasındaki Fark

Gastrik bypass ameliyatı ve gastrik Sleeve arasındaki fark, teknik olarak tüp mide ameliyatında, midenin yarısından fazlası çıkarılır, mide bypass ameliyatında ise midenin üst kısmından ufak bir mide poşu yapılarak kalan mide ayrılır ve 75-100 cm uzunluğa bağlanmaktadır. 

Tüp mide ameliyatı kalıcıdır. Gastrik bypass ameliyatı da geri dönüşümlü olduğu bilinse de teknik olarak çok yüksek komplikasyon ve risk oranı ile her cerrahın yapamayacağı ya da yapmak istemeyeceği zor bir dönüşüm operasyonudur. Tüp mide ameliyatında midenin alınan fundus kısmı ile beraber iştah hormonu da denen ghrelin hormonu salgılayan kısmı da alındığı için hastalarda daha ilk zamanlarda bile fark edilir ciddi iştah azalması olmaktadır.

Prensipte Gastrik Sleeve ve Gastrik Bypass Arasındaki Fark

Kilo verme tedavileri için en çok tercih edilen iki yöntemden birisi gastrik bypass ve tüp mide ameliyatıdır. Her iki yöntemin temel amacı da kişinin daha hızlı bir şekilde kilo vermesini sağlar. Her iki tedavi yöntemi de birbirine fazlasıyla benzese de aralarında keskin farklılıklar vardır. Gastrik bypass ameliyatı ile bağırsak da düzenlemeler yapılır, ancak tüp mide operasyonunda bağırsaklara herhangi bir işlem yapılmaz. 

Tüp Mide ve Gastrik Bypass Arasındaki Fayda Açısından Fark

Tüp mide ve gastrik bypass arasındaki fayda, her obezite cerrahi alanında tüm hastalar için aynı sonuç elde edilmez. Bu sebeple kişiler için en doğru ve etkili prosedür seçilirken öncelikle kişilerin BMI değerine, sahip olduğu aşırı kilo miktarına, obeziteye bağlı oluşmuş diğer hastalıkları incelenir. Gastrik bypass işe tüp mide arasındaki fayda açısından fark şunlardır, 

• Gastrik bypass hastaları ilk yılda fazla kiloların yarısı veya yarısından fazlasını kaybeder. İlerleyen zamanlarda kilo kaybı daha da artar. 
• Tüp mide ameliyatında ise ilk yıllarda %60 ile %80 oranında kilo kaybedilir. 
• Gastrik bypass çok daha fazla zor ve riskli bir operasyondur. Bu operasyon tüp mide ameliyatına göre daha fazla kilo verdirir. Kilosu 60 ve üzeri olan kişilerde daha uygundur.
• Tüp mide ameliyatında ise 45 kilodan fazla kiloya sahip kişiler için etkilidir. 

Kilo Verme ve İyileşme Hızı Açısından Tüp Mide Ameliyatı ile Gastrik Bypass Arasındaki Fark

Gastrik bypass ameliyatı mide ile bağırsak için düzenleme yapılarak, kişinin yeni bir sindirim sistemi yapılır. Tüp mide operasyonunda ise yalnızca mide belirli bir ölçüde küçültme işlemi yapılır. İki ameliyatın gerçekleştirilmesi maliyet ve süresi farklıdır. 

Tüp mide operasyonu daha uygundur. Ameliyatların tamamlanmasının ardından hastaların, olumlu veya olumsuz durumlar, kilo farklı, komplikasyonların oluşma ihtimali değişmektedir. Gastrik bypass operasyonu sonucunda kilo alma problemi tüp mide ameliyatında göre daha düşük bir ihtimaldir.

En İyi Fiyatlarla Bariatrik Prosedürler

Bariatrik cerrahi, sindirim sisteminde değişiklikler yapılarak, kilo vermeye yardımcı olan cerrahi bir terimdir. Tüp mide ameliyatı, gastrik bypass ve mide balonu olarak bilinen tedavilerin genel adıdır. Kilo vermeye yardımcı olmak için sindirim sisteminde değişiklikler yapmayı kapsar. Bariatrik cerrahi, egzersiz ve diyet işe yaramadığında veya kilo nedeniyle, ciddi sağlık sorunları olduğunda bu operasyon yapılır. 

Tedaviler ne kadar gıda tüketebileceğini sınırlamaktadır. Bazı tedaviler, vücudun besinleri emme yeteneği azaltılmaya çalışmaktadır. Bazı tedaviler ise her ikisini de yapar. Bariatrik cerrahi kilo verme konusunda birçok fayda sağlayabilirken, hastaların durumlarında göre ciddi risk ve yan etkiler oluşturabilir. 

Gastrik Bypass Ameliyatının Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?

Gastrik bypass ameliyatının avantaj ve dezavantajları, genel olarak obeziteye karşı tedavide kullanılır. Fazla kilolar ile bağlantılı olan birçok hastalıkta da iyileşme üzerinde oldukça etkili bir yöntemdir. Ameliyatta yaşanabilecek komplikasyon geçiren hastaların %10-15 oranında komplikasyonların bazıları yaşanır. Genel olarak daha ciddi komplikasyonlar nadiren yaşanır. Diğer sıkıntılar kabul edilebilir bir tedavidir.

• Gastrik bypass ameliyatı sonrasında yıllık süreçte, kişiler %75 oranında fazla kilolarında kurtulur. 
• Hiperlipidemi hastalıklarındaki iyileşme oranı %85’den fazladır. Esansiyel hipertansiyon hastalarında iyileşme oranı ise %60 ve %70 civarındadır. 
• En önemli durumlardan biri, fazla kiloları olan obstrüktif uyku apnesinde, iyileşme oranı %75’dir. Kişilerin horlama sıklığının da azaldığı görülür. 
• Gastrik bypass ameliyatında diğer birçok karın ameliyatında da görülebilen kanama, ameliyat sonrası ileus (bağırsak tıkanıklığı, enfeksiyon, herni (fıtık) ve genel anestezi komplikasyonları oluşturabilir. 
• En ciddi risklerden birisi, mide ile ince bağırsak arasındaki bağlantılarda oluşabilecek sızıntı ve bunun sonucunda ikinci bir ameliyat riski vardır.

Operasyonla İlişkili Riskler Nelerdir? 

Gastrik bypass ameliyatındaki riskler, diğer birçok karın ameliyatlarında da görülebilen enfeksiyon, kanama ve ameliyat sonrası ileus (bağırsak tıkanması), genel anestezi komplikasyonları görülebilir. En ciddi risk midenin ve ince bağırsak arasındaki bağlantıda oluşan sızıntıların ve bunun sonucunda oluşan ikinci bir ameliyatıdır. 

Kanama, tüm cerrahi işlemlerden sonra hemen ve daima en sık görülen komplikasyonlar, kanamalardır. Gastrik bypass ameliyatı sonrasında kanamanın nedeni mide ve ameliyat için kanüllerin girildiği yerlerden kaynaklanabileceği gibi morbid obezite hastalığının sebep olduğu kanama pıhtılaşma bozukluklarında da sonuçlanabilir. Kan verilmesi veya bazen tekrar ameliyat edilebilir. 

Gastrik Bypass Öncesi ve Sonrası

Gastrik bypass öncesi ve sonrası için operasyon başlangıcından sonuna kadar detaylı bir değerlendirmeden geçer. Fiziksel kontrollerin yanı sıra endokrinoloji ve psikiyatri uzmanları tarafından her hasta mutlaka ameliyat öncesi detaylı şekilde değerlendirilir. Ameliyat sonrası psikiyatri, endokrinoloji ve diyet uzmanı tarafından ilk yıl yakın takip edilir.

Kliniğimiz İncelemeleri

Gastrik bypass ameliyatı, iki yıl süre içerisinde kilo kaybetme oranı ekstra vücut ağırlığının %60’a ulaşabildiğinden, ciddi obezite hastalarının kalıcı olarak önemli miktarda kilo vermelerini desteklemektedir. 

Bunlara ek olarak da hastaların yaşam kalitelerini ve yapma yeteneklerini iyileştirmeye yönelik katkı sağlar. Birçok hastalığın tedavisinde yardımcıdır. Kalp hastalığı, hipertansiyon, uyku ve horlama bozukluğu, tip 2 şeker hastalığı, kısırlık ve reflü gibi hastalıkları yüksek oranda iyileştirir.

Gastrik Bypass İşlem Adımları Nelerdir?

Gastrik bypass işlem adımları, tamamı laparoskopik ameliyat yöntemi ile yürütülmektedir. Küçük kesiler oluşturarak gerçekleştirilen 2 aşamalı cerrahi operasyondur. İlk aşamada midenin yemek borusuyla birleşen kısmını küçük bir mide kalacak şekilde büyük bir kısmı kesilerek ayrılır. Bu sayede küçük bir mide torbası haline gelir. 

Kesilerden yerleştirilen portlar aracılığıyla el aletlerinin karın bölgesine ulaşması sağlanır. Bir adet video kamerayla bağlanan bir cerrahi teleskop yardımıyla özelleştirilmiş cerrahi aletlerin girmesine olanak sağlar. Kamera yardımıyla operasyonun her adımı izlenerek bitirilir. 

Ameliyatın ikinci aşamasında ise oluşturulan 30-50 ml hacminde olan küçük mide torbasına, ince bağırsaklar tekniğe uygun uzunlukta ayarlanıp bağlanır, kısacası anastomoz işlemi yapılır. Vücuda giren gıdaların emiliminin azalması sonucunda vücuda gerekli besin ve minerallerde kısmen atıldığından dolayı, yaşam boyu takviye gerekebilir.

Ameliyattan Önce

Gastrik bypass ameliyatı öncesinde, hastalara bir takım diyet programı verilir. Bu sayede bir miktar kilo kaybı sonrasında karaciğer boyutu küçülme sağlanır ve ameliyata bağlı risklerin en aza indirilmesi amaçlanır. Eğer ki hasta sigara ve alkol kullanıyorsa, bunlara en aza indirmek hatta bir süreliğine tüketimi durdurmak gerekebilir. İyileşme sürecinin daha hızlı olması için vücudun belli bir dengede olması amaçlanır.

Ameliyat Sırasında

Gastrik bypass ameliyatı, rutin tetkikler yapılarak her şeyin yolunda olup olmadığı gözlemlenir. Obezite ameliyatı yapılacağı zamanda hastanın tetkiklerden önce en az 10 saat, 8 saat susuz olması önemlidir.

Ameliyattan Sonra

Türkiye’de gastrik bypass ameliyatı sonrasında, hastalar hastanede 4-6 gün boyunca takip edilmelidir. Taburcu olurken diyetisyen tarafından ilk kontrollerinin yapılacağı güne kadarki beslenmeyi planlar. İlk yıl boyunca obezite cerrahı haricinde endokrinoloji, diyet uzmanı ve psikiyatri tarafından yakından takip edilir.

Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Diyet

Gastrik bypass ameliyatı sonrası diyet, listesine göre en az 3 öğün yemek yenildiğinden ve iyi beslenilmelidir. Yemek meyve, sebze, protein ve en son tam buğdaylı tahıl grupları içermelidir. Özellikle ilk iki haftada sıvı, 3-5. Haftalar arasında püre kıvamında gıdalar tüketilmelidir. Dehidratasyonu önlemek için en az 1.5-2 litre sıvı tüketimi önemlidir. 

Tüketilmediği taktirde baş ağrısı, bulantı, baş dönmesi, halsizlik koyu renk idrar ve dilde beyaz yaraların oluşması ile karşılaşılabilir. Yumuşak ve berrak yiyecekler yenmelidir. Patates püresi, puding, süt ile ısıtılmış tahıllar, yumuşak omlet ve ezilmiş balık gibi gıdalar tercih edilebilir. Doygunluk hissi veya karın ortasında herhangi bir baskı hissedildiği taktirde yeme içme durdurulmalıdır. Tüketilen besinlerin günlük olarak takip edilmeli ve not alınmalıdır.

1100 £ ‘dan Başlayan Bariatrik Prosedürler

1100 £ ‘dan başlayan bariatrik prosedürler obezite hastalığının tüm dünyada giderek artan, çağın hastalığı olarak nitelendirilen ve yaşamsal tehdit oluşturan ve bununla ilişkili sorunlara neden olabilen bir hastalıktır. 

Egzersiz ve diyetin, tek başına obezite tedavisinde etkili sonuçların alınamadığı durumlarda, kilo nedeniyle ortaya çıkan sağlık problemleriyle beraber ciddi biçimde tehdit oluşturduğu zaman, cerrahi tedaviyle tedavi yöntemiyle bariatrik bypass yapılır.

Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrası Mide Ağrısı Sık Görülür mü?

Gastrik bypass ameliyatı sonrası mide ağrısı, obezite cerrahisi geçiren hastaların, ameliyattan sonra mide ağrısı yaşadığı en sık görülen sıkıntılardan birisidir. Gerçekte, ameliyat çeşidine bağlı olmaksızın, bu karın ağrılarının en önemli nedeni, obezite cerrahisinden sonraki yaşam tarzı değişikliklerine ayak uydurmamak ve fazla gıda tüketmekten kaynaklıdır. Bu ağrılar iki farklı şekilde de oluşabilir.

Gastrik Bypass Ameliyatının Maliyeti Nedir?

Gastrik bypass ameliyatının maliyeti, cerrahın tecrübesine, kullanılan cerrahi ekipmanların kalitesine ve ameliyatın yapıldığı hastanenin koşullarına bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bununla beraber ameliyatın fiyatı ülkeden ülkeye değişir. Türkiye’de gastrik bypass ameliyatının ortalama fiyatı $3,000 ile $6.000 aralığında değişmektedir. İnternette fiyat bilgisi yasal olmadığı için gerçek fiyat bilgisi paylaşılamaz.

İngiltere’de Gastrik Bypass Fiyatı

İngiltere’de gastrik bypass fiyatı, birçok ülkede ortalama maliyeti yine uygulanacak tedavi yöntemine göre farklılık göstermektedir. Hastane veya klinik ortamda yapılan ameliyatlarda fiyat listesi belirli kriterlere göre ayarlanır. 

Cerrahi deneyim, ameliyat esnasında kullanılacak cihazlar, cihazların teknolojik kalitesi, hangi ameliyat çeşidinin yapılacağı, bir veya birden fazla cerrahi yöntemin kullanılması ve hastane yatış süresi, gastrik bypass ameliyatı fiyatını etkilemektedir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Gastrik Bypass Maliyeti

Amerika Birleşik Devletleri’nde gastrik bypass maliyeti, hastanın hangi koşullarda ameliyat edileceği, cerrahın tecrübesi, kullanılacak olan cihazlar, hastanede kalma süresi ve bir veya birden fazla uzman doktorun operasyona katılması, maliyeti etkilemektedir. Amerika’da bu fiyat $9,000 ile $27,000 arasında değişmektedir.

Türkiye’de Gastrik Bypass Maliyeti

Türkiye’de gastrik bypass maliyeti, diğer operasyonlara göre tüp mide ameliyatı düşük maliyetli değildir. Ancak gastrik bypass ameliyatları ile aynı orandadır. Mide bancı ve mide balonu gibi operasyonlara göre daha pahalı bir işlemdir. Ameliyathanede, asıl işlemler yaklaşık olarak 90 dakika ile 2 saat kadar sürer. Bununla beraber cerrahlar ile bunu konuşmak daha iyidir çünkü süre, hastadan hastaya göre değişir. 

Türkiye’de Neden Gastrik Bypass’ı Tercih Etmelisiniz?

Türkiye’de gastrik bypass ameliyatı hem hormon düzeyindeki azalma hem de midenin hacminin küçülmesi nedeniyle oluşan direnç sonucu erken tokluk hissi verir. Bu ameliyatın bariz avantajları arasında yer almaktadır. Tüp mide ameliyatından sonra hastaların ilk aylarda yeme düzenleri oturana kadar, vitamin mineral takviyesine ihtiyaç duyar. 

Devam eden dönemlerde takviye ihtiyaçlarını genellikle kalmamaktadır. Mide tüp ameliyatı da denen tüp mide ameliyatında, yiyeceklerin fizyolojik besin akışı bozulmamaktadır. Bu durumda bağırsak florası da hastanın korunması sağlanır. Bu ameliyattan sonra en önemli unsurlardan birisi de midenin tamamının endoskopi gibi basit bir işlemle görüntü sağlamasıdır. Karın içerisinde kör bir mide kalmayacaktır. Dumping sendromu ve ülser de bu operasyonda görülmediği gibi uzun dönem komplikasyonları daha azdır. 

Mide bypass ameliyatına gelince midenin küçük bir boyuta dönüştürülerek ileride bağırsağa bağlanır. Bu ameliyatın en önemli etkilerinden biriside emilimi fazlasıyla düşük seviyeye getirilerek zayıflamaya neden olmasıdır. Karın kör olarak kapalı bırakılan midenin bir dezavantajı, iştah hormonu salgılamaya devam etmesi, ikinci de bu midenin herhangi bir ülser veya şüpheli malignite olaylarında endoskopik görüntüleme yöntemiyle görüntülenememesidir. Mide bypass ameliyatından sonra ülser ve dumping görülmesi de ayrıca bir dezavantaj konumundadır. 

Bugün Bize Ulaşın

Mide bypass ameliyatı sonrasında, hastaların sadece yiyecekleri değil vitamin ve mineraller de dahil olmak üzere, birçok maddede amilim bozukluğu olduğu için bilim kuruluşları ve dünya obezite dernek ve bilim kuruluşları tarafından hastalara eksikliği görülen vitamine ve minerallerin ömür boyu alınmasını önerir. 

Mide bypass ameliyatları sonrasında, ömür boyu 2 ile 4 adet ilaç alınması zorunluluğu vardır. Bu ameliyata karar vermeden önce bilinmesi gereken çok önemli bir ayrıntıdır. Aksi takdirde hastalar ameliyata karar verirken kâr zarar dengeleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Tüp mide ve mide bypass operasyonu ile Amerika’daki saygın ve tecrübe sahibi Obezite ve Metabolik Cerrahi kliniklerinde yapılan çalışmalarda, şeker hastaları gruplara ayrılıp tüp mide ve mide bypass ameliyatı yapılarak 5 yıl boyunca VKİ, Hbalc oranındakileri takip edilmiş sonuçlar üzerinde de ciddi makaleler yazılmıştır. Bu makalelerin arasında çok ciddi farklar ortaya çıkmıştır. 

Gastrik Bypass Sık sorulan Sorular

Gastrik bypass ameliyatı için 18 ile 65 yaş aralığında olmak, vücut indeksi 35 ve üzerinde olan kişilerin bu operasyonu yaptırması mümkündür. Detaylı tetkikler ve hasta hikayesi sonucunda ameliyata engel hastalıklar olmadığı taktirde bu kriteri taşıyan herkes gastrik bypass ameliyatı olabilir. Alanında uzman doktor tarafından, kişinin durumunu değerlendirerek en doğru obezite tedavisini belirleyecektir.

Gastrik bypass ameliyatı sonrası, hastaların 3 ile 5 gün hastanede yatışı yapılmalıdır. Bu süre içerisinde tüm tıbbi bakımların ve kontrollerin büyük bir dikkatle yapılması önemlidir. Operasyonu yürüten doktor tarafından beslenme önerilerine dikkate alınmalıdır. Gazlı içeceklerden ve hazır üretilmiş yiyeceklerden uzak durulması önemlidir. 3 ay boyunca diyetisyen tarafından belirlenen gıdaların tüketilmesi ve düzenli bir şekilde kayıt altına alınmalıdır.

Mide bypassı, laparoskopik (kapalı) yöntemle beraber yapılır. Genel anestezi altında yürütülen ameliyat sürecinde hasta hiçbir şey hissetmez. 1 cm çapında 4-6 delik açılarak, mideye ve çevresindeki dokularla işlem yapılır. Cerrahi aletlerin bir kısmı iler görüntü sağlanır, inceleme işlemi yapılırken diğerleri ile ameliyat bitirilir. Midenin yutak borusu ile birleştiği yerde %5’lik bir kısmı olacak şekilde mide iki ayrı parça yapılır. Midenin iki parçası da içeride tutulur. Yeni şekli ile oluşturulan mide, ince bağırsakla birleştirilir.

Gastrik Bypass Geri Dönüşümlü Mü?

Gastrik bypass ameliyatı geri dönüşümsüzdür. Gastrik bypass operasyonunda ger dönüşümlü olduğu söylense de teknik olarak çok riskli ve komplikasyon oranı ile her cerrahın yapamayacağı veya yapmak istemeyeceği zor bir dönüşüm operasyonudur. 

Bu nedenle tüp mide ameliyatında, mideden alınan fundus kısmı ile beraber iştah hormonu da denen ghrelin hormonu salgılayan kısmı da alındığı için hastalarda daha ilk günlerde bile gözle görülür ciddi iştah azalması yaşanır. Bu durum hastaların ameliyat sonrası yeni hayat düzenlerine adapte olmayı kolaylaştırmaktadır. 

Gastrik Bypass için Kimler Uygundur?

Gastrik bypass için kişilere uygun bir prosedür olup olmadığından emin olmak adına, farklı testlerden geçmek gerekir. Kişinin tıbbi hikayesi, vücut kitle endeksi ve kişisel kilo kaybı hedefleri, gastrik bypass için uygun bir aday belirlemede önemli belirleyici faktörlerdir. Bunun yanında kalp hastalar, yüksek kolesterol, uyu apnesi, yüksek tansiyon, diyabet veya kısırlık gibi sağlık sorunlarını, gastrik bypass ameliyatının uygulanmasına engel teşkil edebilmektedir.  

Gastrik bypass ameliyatı 18-65 yaş arlığında olan ve testlere göre ameliyata herhangi bir sorun olup olmadığı tespit edilen herkes bu ameliyatı olabilir. Tıbbi hikayesi de bu ameliyatın olup olmayacağını etkileyen önemli faktörlerden birisidir. 

Gastrik Bypass Yan Etkileri Nelerdir?

Gastrik bypass ameliyatı son 10 yılda, cerrahi tekniklerin ve doktorların deneyimlerinin iyileşmesi, tüp mide genel olarak güvenli bir obezite cerrahisi haline gelmiştir. Bununla beraber, ameliyat sırasında ve sonrasında komplikasyonların ortaya çıkması durumunda, tüp mide ameliyatının ana komplikasyonları şunlardır, 

• Tüpte daralma olabilir
• Bazı hastalarda ameliyat sonrası, mide ekşimesi ve reflü şikayetleri oluşabilir. Orta seviye veya şiddetli reflü mevcutsa, tüp mide ameliyatı bunu daha da kötüleştirebilir. Bu tür durumlara karşı yerine gastrik bypass cerrahisi ile beraber operasyon gerçekleştirilebilir. Bu tür operasyonlarda reflü ve mide ekşimesine karşı daha korunaklıdır. 
• Zamanla, bazı gıdaların sindiriminde sorunlar yaşanabilir.
• Sindirim problemlerine bağlı olarak bazı kişilerde tüp mide operasyonu sonrasında kabızlık ortaya çıkabilir. 

Sağlık hakkında başka risklerde yaşanabilir. Ameliyattan önce endişeler hakkında doktora danışmak ve bu konuda bilgi almak en güvenilir durumdur. 

Gastrik Bypass Çeşitleri Nelerdir?

Türkiye’de gastrik bypass ameliyatı obezite cerrahisinde sıklıkla tercih edilen yöntemlerden sadece bir tanesidir. Mide ile ince bağırsağı birbirine bağlayarak gıda alımını azaltmayı amaçlayan gastrik bypass, tüp mide ameliyatından farklı şekilde sadece gıda alınımı değil, gıda emilimini kısıtlamaktadır. Gastrik bypass ameliyatının farklı uygulamaları mevuttur bunlar,

• Gastrik bypass Roux-en-Y (proksimal)
• Gastrik bypass Roux-en-Y (distal)
• Loop gastrik bypass (mini gastrik bypass)

Gastrik bypass Roux-en-Y (proksimal) bariatrik bir prosedür olan Roux-en-Y, ülkemizden en fazla kullanılan gastrik bypass tekniklerinden birisidir. Midenin girişinde mide poşu yerleştirilir. Ortalama olarak 1 çay bardağından daha küçük hacme sahiptir. Var olan mide devre dışı bırakılarak, besinlerin bu mide poşuna gelmesini sağlamaktadır. 

Gastrik Bypass için BMI

Gastrik bypass için BMI kişinin değeri 45’in üzerinde bulunuyorsa, ileri derecede obez durumda olan kişinin mutlaka gastrik bypass ameliyatı tercih etmelidir. 20 ile 40 BMI değerleri içerisinde olan hastaların ise tüp mide ameliyatında daha sağlıklı sonuçlar elde edecektir. 

Gastrik bypass ameliyatından çok zorlu ve oldukça riskli bir operasyondur. Fakat kilo kaybı çok fazla ve hızlı olduğundan dolayı, kilosu 65 ve üzeri olan kişilerde uygulanırsa daha etkili sonuç alacaktır. Tüp mide ise 45 kilodan fazla kilosu olan kişiler için daha uygun ve etkili bir operasyon olacaktır. 

Mide Tüpü Diyeti

Mide tüpü diyeti, mide küçültme ameliyatı olduktan sonra veya ameliyat öncesinde, hacmi küçülecek olan mideye daha az besin alınacaktır. Hacmi küçülen ce iyileşmeye çalışan midenin bu süreçte özel bir ilgiye ihtiyacı olacaktır. Hastaların ameliyat olmaktan daha çok zorlayacak şey, tüp mide ameliyatından sonra nasıl bir beslenme sürecinin düşüncesidir. 

Diyet listeleri, ameliyattan sonra beslenme uzmanı tarafından, kişiye özel olarak düzenlenmektedir. Ameliyat sonrası operasyonu yürüten doktor tarafından önerilen protein tozlarını, ana öğünlerdeki yiyeceklerle beraber tüketilmelidir. Ameliyat sonrasında küçük hacimlerde besin alınması, hastalara doygunluk hissetmesini sağlar. Bir süre sonra da tokluk, iştah kaybına dönüşerek, total gıda alım miktarında azalmalar olacaktır. 

Proteinler en temel gıdadır. Yiyecek tüketimlerindeki kısıtlanmaya bağlı olarak gastrik bypass olan hastanın öncelikle her öğünde protein gereksinimlerini karşılamaya çalışması gerekir. Bu nedenle protein gereksinimlerini karşılamaya çalışması gerekir.

Türkiye’de Mini Gastrik Bypass

Türkiye’de mini gastrik bypass ameliyatı, klasik olarak Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatından daha farklı şekilde yürütülür. Laparoskopik olarak, kapalı yöntemle yapılan bu operasyonda yaklaşık gastrik bypass ameliyatına benzer şekilde mide poşu kullanılır. Fakat oluşturulan mide poşu klasik bypass ameliyatından daha uzundur. Bir anlamda tüp mide gizi, sosis veya muza benzer şekildedir. Daha sonrasında ince bağırsakla bu alan anastomoz edilir. 

Klasik gastrik bypass ameliyatından ince bağırsak kesilerek bir uç mideye diğer uç ise ince bağırsalar arasında bulunan anastomoz mini gastrik bypass da farklı olarak ince bağırsak kesiknez ve çenta sapı gibi tutulup mideye tek delikten ağızlaştırma işlemi yapılır. Bu operasyonla alınan yağ ve kalorinin bir kısmının emilmeden atılması sağlanır. Mini gastrik bypass ameliyatının bir başka olumlu yanı, mini gastrik bypass’ın geri dönüşümü daha kolay ve daha az risksizdir. 

Gastrik bypass ameliyatı için doğru adres curefinding.com